“Neden Sónar İstanbul’da olmalıyım?” sorusuna cevap verecek 38 geçerli sebep
Elektronik müzik dünyasının fenomen festivali Sónar, 8-9 Mart tarihlerinde üçüncü kez İstanbul ayağını gerçekleştirmek için Zorlu PSM’ye yerleşiyor.
%100 Music katkılarıyla düzenlenecek Sónar İstanbul, bugünün müzik değerlerini oluşturan DJ ve prodüktörler ile Zorlu PSM’yi elektronik müzik mabedine dönüştürüyor.
Festival, ücretsiz olarak gerçekleştireceği ustalık derslerinden atölyelere, sanatçı panellerinden atölyelere uzanan 74 farklı etkinliğin yer aldığı Digilogue’un desteğiyle hazırlanan +D programı ile her yaştan teknoloji ve sanatsevere kapılarını açıyor.
Yılın merakla beklenen festivali için “Neden Sónar İstanbul’da olmalıyım?” sorusuna cevap verecek xxx geçerli sebebi sıraladık.
-14 farklı ülkeden birçok efsane ve geleceğe adım atan yeteneklerden oluşan 39 sanatçının iki gün boyunca üç farklı sahnede zamana meydan okumasını canlı takip etmek.
-Merkezi Barselona olan Sónar’ın 4 farklı edisyonundan biri olan İstanbul ayağını şehrin merkezinde deneyimlemek.
-22 Şubat’ta sekiz yıl sonra yayımladıkları “Who Else” isimli albümleriyle çok sevdikleri İstanbul’a tekno dersi vermeye gelecek Modeselektor’ü dinlemek.
-Fransız elektronik müzik sahnesinden çıkıp tüm dünyaya meşale tutan maestro ünvanlı DJ/prodüktörü Laurent Garnier ile bir Cuma gecesi randevulaşmak.
-Ninja Tune plak şirketinin kanatları altında gerçek kas gücünü göstermek için ilk kez Türkiye’ye gelecek Bicep beklenen kavuşmayı yaşamak.
-SonarClub sahnesinin tam ortasında etrafınızı saracak ses sistemi eşliğinde Ben Frost’un Sónar İstanbul’a özel gerçekleştireceği 360 derecelik performansıyla bir ilke tanıklık etmek.
-Boiler Room’un en unutulmaz anlarının baş aktörü Henrik Schwarz’ın Almanya garantili DJ seti eşliğinde dans etmek.
-Büyüleyici ve hipnotize edici parçalarıyla sihirbaz lakaplı George Fitzgerald’ın yeni numaralarını canlı izlemek.
-Sonar İstanbul’da Detroit usulü maskeli balo havası estirecek DJ Stingray’den tekno adabı almak.
-Richie Hawtin’in keşfi olarak elektronik müzik sahnesinde basamaklı hızla çıkan Matador’un nefes kesen enerjik canlı performanslarıyla baş başa kalmak.
-İsveç topraklarının minimal tekno kahramanı The Field’in Kompakt tescilli atmosferik performansına tanıklık etmek.
-Tunus topraklarının ezgilerini, gücünü perküsyondan alan tekno müziğine ustalıkla yerleştirerek son yılların en heyecan verici ve orijinal isimleri arasında yer almayı başaran Deena Abdelwahed ile tanışmak.
-Güney Afrika sahillerinden dünya müzik sahnesine taşıdığı Durban Gqom türünü ile elektronik müzik literatürüne girmeyi başaran DJ Lag’dan özel ders almak.
-Kavramsal distopik temaları elektronik üretim çarkının bir parçası haline getiren Gazelle Twin’in performans sanatıyla birleştirdiği kimliksiz şovunu izlemek.
-Modeselektor tarafından kurulan 50Weapons şemsiyesi altında yaşlarından büyük analog cihazları kullanarak tekno müzik üreten FJAAK’ın organik seslerine kulak vermek.
-Teknonun kutsal şehri Berlin’den elektronik müzik sahnesine dahil olan Kobosil’in karanlık, güçlü ve mekansal seslerin karışımdan oluşam sanat eseri DJ setine tanıklık etmek.
-Yarışmaya Avusturya’dan katılan hAAi’nin dantel gibi işlediği house, techno, afro, acid, disco ve alışılmadık dünyevi seslerden oluşan performansına eşlik etmek.
-Dans pistine hitap eden doğal ritimlerler temellendirdiği şarkılarına arpejlerle ve aranjmanlarla adeta hayat üfleyen Octo Octa’nın on yıla merdiven dayadığı kariyerini taçlandırmak.
-Sırbistan yer altı sahnesinin halk kahramanı Tijana T’nin dizginlenemeyen enerjisine kendinizi kaptırmak.
-Geçtiğimiz sene Sonar ile uzaya kendi müziğini gönderen Ah! Kosmos’un evrenler arası yolculuğa davet eden canlı performansına dahil olmak.
-Tan Tunçağ, yeni projesi “Cava Grande” ile dinleyenleri analog synthesizer sesleriyle ve karanlık ritmleriyle çizilmiş “ses manzaları”nda bir gezintiye çıkmak.
-Red Bull Music Academy çıkışlı Loradeniz ile ürkütücü otantik vokaller, endüstriyel ritimler, sinematik dokular, karanlık ambiyans ve zarif melodizm eşliğinde buluşmak.
-Ahmet Said Kaplan (Decol) & Alican Okan (Audiofil)’ın ortak projesi Delight Visual Moods ile ışığın 2 boyuttan 3.boyuta olan yolculuğuna eşlik etmek.
-Zuhal Müzik tarafından hazırlanacak demo istasyonunda Türkiye’ye getirilen yeni cihazları deneyimleme imkanı bulmak ve alanında uzman eğitmenler tarafından analog ve dijital müzik ekipmanları üzerine düzenlenecek atölyelere katılmak.
Görsel-işitsel bir şölene hazır olun
-Montrealli sanatçı Martin Messier ile Fransız sanatçı Yro’nun ortak projesi “Ashes” ile cisimlerin mekanik güçlerini görsel ve işitsel şova nasıl dönüştüğüne tanıklık etmek.
-Neredeyse bir asır önce çekilmiş botanik temalı bilimsel sessiz bir filme kendi müziğiyle yeni bir duyu kazandıran Tolga Böyük’ün gizemli performansına eşlik etmek.
-Push 1 stop ve Wiklow’un ortak projesi “Membrane” ile şeffaf maddelerin algoritmik performansıyla yansıtma sanatına dahil olmak.
-Tekrarlama ve örüntü permutasyonu mevcut sonik araştırmasının merkezine yerleştiren Caterina Barbieri’nin hiptonik şovuna yer ayırmak.
-İnsani duygularla imge ve ses arasındaki etkileşimin farklı yüzlerini keşfe çıkan St. Petersburg merkezli sanat kolektifi Tundra’nın çarpıcı görselliği içinde kaybolmak.
Ustalık derslerinden, atölyelere, sanatçı panellerinden, enstalasyonlara uzanan ücretsiz etkinlikler…
-9 Mart Cumartesi günü 10:00-19:00 saatleri arasında Digilogue Space, Meydan Fuaye ve Skylounge’da gerçekleşecek 74 farklı etkinliğe sonaristanbul.com adresinden kayıt yaparak ücretsiz olarak katılma şansı.
-Spotify Berlin ekibinden, profesyonellerin Spotify ara yüzünde efektif profil yaratımı ve içerik geliştirmeleri üzerine açık ders almak.
-BugLab, ATÖLYE ve İstanbul Bilgi Üniversitesi iş birliğinde geliştirilen LITE: Yüksek lisans programı ve DECOL bünyesinde yer alan yaratıcı endüstrinin kıymetli uzmanlarından yaratıcı kodlama, haraketli tipografi oluşturma, gerçek zamanlı grafik üretimi, 360° film prodüksiyonu, fotogrametri, arttırılmış gerçeklikle animasyon tasarımı ve daha pek çok konuda eğitim almak.
-Karmaşık sistemler, davranışlar, algoritmalar ve yazılımlar üzerine çalışan Memo Akten’in 16 metre uzunluğundaki interaktif projesi “Body Paint”i deneyimlemek.
-Ziyaretçilerin 3D görselleri davul ile gerçekleştirecekleri müzik performansı ile kontrol edebilecekleri interaktif bir enstalasyon olan “Motus Lumina”ı deneyimlemek.
-Sanal gerçekliği, hikaye anlatımının bir parçası olarak projelerle dışa vurumu, uygulama alanları, kültürel mirasların korunmasındaki rolü, günümüz film endüstrisindeki önemi, oyun sektöründeki kullanımı ile öğrenme, deneyimleme ve uygulama şansı elde etmek.
-Başta müzik olmak üzere, görmek ve duymanın yeni çağda yapay zeka ile yolcuğunu, atölyeler ve sunumlarla takip etmek.
-Sónar İstanbul’un hem müzik hem de görsel-işitsel (Audiovisual) programında yer alan kıymetli sanatçılarıyla +D Lounge alanında canlı sohbete dahil olmak.
Sonar Istanbul +D’nin detaylı programı www.sonaristanbul.com adresinden incelenebiliyor. Kayıtlar www.zorlupsm.com adresinden gerçekleştirilebilir.
